Bölüm 3
Silvy
Öğle yemeğimizden iki gün sonra Goof’tan bir mesaj aldım. Doktora gitmişti ve herhangi bir hastalığı olmadığı, spermlerinin döllenme için uygun olduğu tespit edilmişti. Onun askerlerinin yürüyememesinden endişelenmiyordum, daha çok birlikte olduğu kadınlardan birinin ona bir şey bulaştırmış olmasından korkuyordum. Ama bu sadece benim o kadınları sevmememden kaynaklanıyordu. Doktorun ofisinin bekleme odasında oturmuş, çağrılmayı bekliyordum. Bugün gebe kalma şansımı artırmak için iğnelere başlayacağım. Hamile kalana kadar her gün kendime bir iğne yapmam gerekiyor. Beklemek benim için kötü çünkü kafamın içinde sıkışıp kalmama neden oluyor. Hamile kalmak için Goof ile seks yapmayı kabul ettiğime inanamıyorum.
Ne düşünüyordum kabul ettiğimde? Ah, doğru. Düşünmüyordum. Goof ile seks yapmak o kadar kötü olur muydu? Hayır, kalbimi işin içine katmadığım sürece. Bu yüzden döllenmeyi yapmak istiyorum. Böylece iş bitince ayrılacağını bilerek ona bağlanmam. Kalbimin etrafına bir duvar örmem gerekecek onu içeri almamak için. Bu o kadar zor olmamalı. Zaten onun bu duvarı aşmaya çalışacağı yok. Anlayamadığım şey, neden seks yapmayı bir şart olarak koyduğu. Amacı sadece cinsel tatminse, beni ihtiyacı yoktu. Ancak benimle birlikteyken prezervatif kullanmak zorunda değil. Belki de bu cazip geliyor.
Ona sorabilirim ama söylemek istemediği sürece bana anlatmaz. Bilmemi isteseydi, bana şartlarını verdiğinde anlatırdı. Belki bir gün anlatır. Ama buna odaklanmayacağım yoksa bir çıkmazın içine düşerim. Sadece ne istediğime odaklanmam ve başka şeyleri dert etmemem lazım. İstediğime çok yakınım. Umarım yakında anne olurum. Kan basıncım ve kilom ölçüldükten sonra muayene odasına çağrıldım.
Neyse ki doktor gelmeden uzun süre beklemek zorunda kalmadım. “Silvy, seni tekrar görmek güzel,” dedi. “Merhaba, Dr. Carson,” dedim. Dr. Carson alanında en iyisi. Elli yaşlarının sonları, altmışlarının başlarında, kısa gri saçlı. Boyu yaklaşık bir yetmiş ve karısının yemeklerini suçladığı hafif bir göbeği var. Ayrıca bu alanı seçmesinin sebebinin karısı olduğunu söylüyor. Çocuk sahibi olmakta zorlanmışlar ve o zamanlar yardımcı olabilecek çok fazla doktor yokmuş. Elindeki dosyaya göz attı. “Her şey senin tarafında iyi görünüyor, söylemen gereken bir değişiklik yoksa,” dedi. “Son zamanlarda acil servise taşındım. Ama sağlık açısından bir sorun yok,” dedim. “Orada dikkatli ol. Acil servis her zaman en güvenli yer değildir,” dedi.
Bu yüzden onu seviyorum. Hastalarına ofis içinde ve dışında önem veriyor. “Söz veriyorum, dikkatli olacağım. Uzun süre orada kalmamam gerekiyor. Sadece izinde olan bir hemşireyi yerine bakıyorum,” dedim. Dr. Carson dosyamı karıştırdı. “Her şey yolunda görünüyor. Donörünle görüştüm ve testleri kendim yaptım. İlginç bir adam.” Goof ve Renegades’i savunmak üzereydim ki Dr. Carson elini kaldırarak beni durdurdu. “Bunu yanlış anlama. Renegades’i uzun zamandır tanıyorum ve Raider ve Ace ile yıllar içinde birkaç kez konuştum. O çocuklara karşı hiçbir şeyim yok. İlginç dedim çünkü o çocuk çok fazla soru sordu.”
“Ne demek istiyorsun?” diye sordum. Goof neden bir sürü soru soruyordu ki? Kendi kısmı için mi endişeleniyordu? İşin kolay kısmı onda. Tek yapması gereken bir bardağa boşalmak. Bunu muhtemelen uyurken bile yapabilir. “Senin geçireceğin tüm aşamaları bilmek istedi. Prosedürün senin için güvenli olduğundan emin olmak istedi. Ve iğnelerin yan etkileri olup olmadığını öğrenmek istedi. Sonunda onu oturttum ve her şeyi anlattım. Seni önemsiyor gibi görünüyor.” dedi Carson. Başımı salladım ve “Çok iyi bir arkadaş.” dedim. Başka ne söyleyeceğimi bilemedim. Goof’un bu kadar çok şey öğrenmek istemesi beni şaşırtmıştı.
Oldukça kafa karıştırıcıydı. Goof’un beni arkadaş olarak önemsediğini biliyorum. Lilly’ye bakarken onun bakımı hakkında çok soru sormuştu. Demek ki benim için de aynı şeyi yapıyor. Sadece benim için aynı şeyi yapıyor, başka bir şey değil. Fazla düşünme Silvy. Bu seni sıkıntıya sokar. Gitmemem gereken bir yol bu. Sonu iyi bitmez. En azından benim için.
“Her şey yolunda görünüyor. Bugün iğnelere başlayabiliriz. Açıklamıştım, ilk iğneyi ofiste yapıyoruz ki herhangi bir reaksiyon göstermediğinden emin olalım. Nadiren olur ama yine de olabilir.” dedi Dr. Carson. Hemşire olduğumu biliyor ama yine de her şeyi herkesin anlayabileceği basit terimlerle açıklıyor. “Anladım,” dedim ona. Bana her gün bir kez kendime iğne yapmam gerektiğini ve kalça bölgesine yapmanın daha iyi olduğunu hatırlattı. Her şeyi açıkladıktan sonra “Gelecek hafta geldiğinde hızlı bir kan testi yapacağız hormon seviyelerini kontrol etmek için. Eğer yeterince yüksekse inseminasyonu yapacağız. Hemşireyi çağırmadan önce herhangi bir sorunuz var mı?” dedi.
Başımı salladım “Hayır, Dr. Carson. Her şeyi çok iyi açıkladınız. Teşekkür ederim.” Elimi sıktı, herhangi bir sorum olursa aramamı söyledi ve odadan çıktı. Beş dakika sonra tansiyonumu ölçen hemşire bir şırınga ile içeri girdi. “Tamam Silvy. Hazır mısın?” diye sordu. Başımı salladım ve muayene masasından kalktım. Ona arkamı döndüm, kot pantolonumu düğmelerini açtım ve fermuarını indirdim. Pantolonumu ve iç çamaşırımı sol kalçamı açığa çıkaracak şekilde aşağıya çektim. “Sana adım adım anlatmamı ister misin yoksa hemen yapmamı mı?” diye sordu.
“Sadece yap lütfen,” dedim. Evet, hemşireyim ve sürekli iğnelerle uğraşıyorum. Ama iş kendime iğne yapmaya gelince pek hayranı değilim. Hep başımı çevirmek zorunda kalırım ki yapılırken görmeyeyim. Alkolle bir noktayı silmesini ve ardından iğneyi hissettim. İlaç biraz yanarak giriyor. Sivrisinek ısırığı gibi ama bir dakika sonra geçiyor. “Tamamdır. İstersen lobide oturabilirsin. On dakika sonra herhangi bir reaksiyon göstermediysen çıkabilirsin. Ve bir dahaki randevunu ayarlamayı unutma.” dedi hemşire. Ona teşekkür ettim, pantolonumu düzelttim ve dışarı çıktım.
Çıkmadan önce gelecek hafta için randevu saatimi aldım. Gülümsemekten kendimi alamadım. Anne olmaya bir adım daha yakındım. İlk denemede olacağına dair umutlanmıyorum. İhtimalleri biliyorum. Ama yine de doğru yönde ilerliyorum. Bugün yapmam gereken tek şey işe hazırlanmak. Sabırsızlıkla bekliyorum. Goof ve onun isteği hakkında düşünmemi engelleyecek. İşte sıcak basmaya gerek yok. Onunla seks yapmanın nasıl olacağını hayal ettim mi? Kesinlikle evet. Bu düşüncelerle mastürbasyon yaptım mı? Evet. Bunu yapabileceğimi düşündüm mü? Kesinlikle hayır. Ama iş güzel bir dikkat dağıtıcı olacak.