Bölüm 6
Nicolas
Eve geldiğimde, hemen duşa girdim çünkü ısınmaya ihtiyacım vardı. Duşta kendimi çözdükten sonra dışarı çıktım ve pijama pantolonlarımı giydim. Kendime sert bir içki doldurdum ve içtim, sonra bir tane daha, bir tane daha. O beni terk ettikten sonraki ilk yıl boyunca her gece böyle içerek uyuyordum çünkü onsuz hayat katlanılmazdı. Ve işte yine bu gece, uyuyabilmek için içiyorum. Onuncu içkimi bitirdiğimde yatak odama sendeleyerek gittim, yatağa düştüm ve bayıldım. Saat 3'te uyandım, banyoya gittim, sonra baş ağrısı hapları ve bol su almak için mutfağa gittim. Baş ağrısı haplarını ve suyu içtikten sonra tekrar yatağa döndüm. Hemen uykuya daldım ama sonra Nicol ve ilk gecemizi rüyamda görmeye başladım. Çok korkuyordu, ona zarar vermeyeceğime ve yavaş olacağıma söz verdim. O dans dersindeyken odayı hazırladım. Odamın her köşesine mumlar koydum, yatağa kırmızı gül yaprakları serptim. Daha koyu bir çarşaf kullandım çünkü kanı görmesini istemiyordum, utanacağını biliyordum. Bir süredir çıkıyorduk ama henüz seks yapmamıştık çünkü ona saygı duyuyordum ve bekaretini aldığımda ertesi gün kaçıp gitmeyeceğimden emin olmak istiyordum. Onu şaşırtmak için yaptığım tüm bu çabayı görünce o da şaşırmıştı, o gün öğleden sonra seks yapacağımızı biliyordu ama gül yaprakları ve mumlar hakkında hiçbir fikri yoktu.
Ona doğru yürüdüm ve yanaklarını ellerimin arasına alıp öpmeye başladım, hemen bana açıldı ve ağzını tutkuyla öpmeye başladım. O da aynı tutkuyla beni öpüyordu. Çantasını düşürdü ve onu soymaya başladım, gömleğini başının üzerinden çıkardım, en çekici kırmızı sütyeni giymişti, pek örtmüyordu. "Bunu benim için mi yaptın?" diye sordum. "Evet. Sorun olur mu?" diye utangaçça cevap verdi. "Çok güzelsin meleğim, bu çabayı gösterdiğin için teşekkür ederim." Onun onaylanma sözlerine ihtiyacı vardı ve bolca. Göğsünü öperken eteğini aşağıya doğru çektim, uyumlu kırmızı külotunu giymişti. Burnumu bacaklarının arasına sokup derin bir nefes aldım. Ona baktığımda kızarmıştı. "Bana hazır kokuyorsun." Sadece gülümsedi, ne diyeceğini bilmiyordu belli ki. Gömlek ve eteği çıkardıktan sonra onu yatağa doğru yürüttüm ve dizlerinin yatağa değdiği yere kadar öptüm. Sonra yavaşça yatağa uzanmasını sağladım. "Meleğim, hareketsiz yatmanı istiyorum." dedim. Biraz baskın bir yanım vardı ama bu gece tamamen ortaya çıkarmayacaktım, onu korkutmak istemiyordum. "Tamam." dedi. "Zor olacak meleğim ama lütfen benim için dene." "Tamam Nikki." dedi. O bana Nikki diye hitap eden tek kişiydi, diğerleri Nico derdi ama asla Nikki demezdi, onun bana özel bir ismi olmasından hoşlanıyordum.
Önce dudaklarından başladım, onu öperken o da beni aynı şekilde öpüyordu. Sonra boynuna doğru ilerledim. Boynundan öpülmeyi çok severdi, eğer şimdi vajinasına dokunsam kesinlikle sırılsıklam olurdu. Ama kendimi tuttum ve sütyeninin üzerinden göğüs uçlarını öpmeye başladım. Yavaşça sütyenini çıkardım ve göğüsleriyle oynamaya başladım. İnliyordu ve hareketsiz kalmaya çalışıyordu. Sonra göbek deliğine doğru ilerledim ve onu oradan ve karnından öptüm, sonra vajinasına doğru ilerledim. Burnumu külotunun üzerinden sürdüm ve kokladım, cennet gibi kokuyordu. Külotunu aşağı çektim ve kendini örtmeye çalışarak hareket etmeye başladı. "Meleğim, kımıldama." "Ama..." "Ama yok, ben seninle ilgileneceğim, endişelenme, uzan ve rahatla, tamam mı?" "Tamam." Sonra tekrar hareketsiz kaldı. Yatakta çıplak bir şekilde önümde yatarken ayağa kalktım ve ona baktım. O da bana baktı ama gözlerinde sadece arzu vardı, korkmadığından emin olmak istedim ama gözlerinde gördüğüm şey benim gözlerimde de yansıyan aynı arzuydu, hem de bolca. Yatağın ucunda diz çöktüm ve onu kendime çektim. Küçük bir çığlık attı ama sonra sessiz ve hareketsiz kaldı. Sadece onu şaşırtmıştım. Sonra dilimi vajina dudaklarının arasına sürmeye başladım. "Aman Tanrım" diye bağırdı. "Dayan meleğim." Dilim klitorisine dokunduğunda aniden doğruldu. "Meleğim, rahatla." Onu tekrar yatırdım. "Bu ne?" "Bu senin klitorisin meleğim ve seni harika hissettireceğim, sadece hareketsiz kal." "Tamam." Sonra klitorisiyle oynamaya başladım, kalçalarını hareket ettirerek alt bedenini yüzüme doğru itiyordu, bu hiç umurumda değildi. İçine bir parmağımı soktum ve sonra boşaldı. "Aman Tanrım, Nikki, Aman Tanrım." Tekrar tekrar söylüyordu. Durup ağzına doğru ilerledim, sonra onu öptüm ve o da beni geri öptü. "Kendini bende tadabiliyor musun?" diye sordum. "MMMMM" diye inledi. "Tamam meleğim, şimdi içeri gireceğim, bir iki dakika acıyacak ama sonra boyutuma alışacaksın, tamam mı?" "Tamam." Ama hemen tekrar gerildi. "Rahatla meleğim." Penisimi girişine hizaladım ama vücudunun rahatladığını hissedene kadar onu öpmeye devam ettim ve sonra penisimi vajinasına itmeye başladım. Çok dardı, "Aman Tanrım" diye tısladım, içeri iterken "İyi misin?" diye sordum. Ama hiçbir şey demedi. Ona baktım ve gözünde bir damla yaş vardı. "Duracağım." dedim. "Hayır, asla durma, it." "Nasıl istersen meleğim." Sonra hızlıca içeri ittim. "Aman Tanrım" ikimiz de bağırdık. Ve o kelimeyle, penisim neredeyse bir mengene gibi sıkışmış bir halde elimde uyanıverdim.