Milyarderin Tatlı Tuzağı

Bölüm 5 Onu Bekliyorum

Chloe hastaneden çıktığında, saat sekizi geçmişti ve ince bir çiseleme başlamıştı. Ofise geri dönmek için otobüse bindi.

Şirketin lobisine girdiğinde, Donovan'ı uzun ve asil duruşuyla gördü. Bir eli rahatça pantolonunun cebinde, diğer eli cep telefonunu tutuyordu ve resepsiyonist ile konuşuyordu. Lobinin parlak spot ışıkları, onu daha da ulaşılmaz ve etkileyici gösteriyordu.

Chloe'nin kalbi bir an durdu.

'Önceden onu aylarca göremezdim, ama neden son zamanlarda sürekli burada?'

Donovan, telefonla konuşurken Chloe'nin yanından geçti ve Chloe'nin yumuşak bir şekilde söylediği "Bay Blake" ifadesini duyup duymadığından emin değildi.

Asansöre bindikten sonra Chloe arkasını döndü ve Donovan'ın figürünün geceye karıştığını gördü. Yağmur artık şiddetli yağıyordu ve Donovan'ın şemsiye getirip getirmediğini merak etti. Babası hep evden şemsiyesiz çıkardı ve Chloe her zaman peşinden koşup ona şemsiyeyi verirdi. Babası onun başını okşar ve "Chloe büyümüş, artık bana bakıyor" derdi.

Chloe'nin gözleri yaşlarla doldu.

Chloe sabah dörtte kadar fazla mesai yaptı. Kiraladığı yere dönmeyi planlamıyordu ve iş gününün başlamasını beklerken ofiste kısa bir uyku çekmeye karar verdi.

Masanın başına yeni oturmuştu ki telefonunun zil sesi onu uyandırdı. Arayanın Dr. Johnson olduğunu görünce hemen telefonu açtı. Son iki yıldır Dr. Johnson'dan gelen aramalar ya Hollis'in durumunun kötüleştiği ya da hastane faturalarını ödemesi gerektiği anlamına gelirdi.

"Chloe," dedi Dr. Johnson, sesinde bir aciliyet tonu vardı, "dün ayrıldıktan sonra annen ateşlendi. Akciğerlerinde balgam birikiminden şüpheleniyoruz."

"Durum ne kadar ciddi?" diye sordu Chloe, yerinden kalkarak, kalbi endişeyle çarpıyordu.

"Henüz panik yapma," diye onu rahatlattı doktor, "Acil bir müdahale yaptık ve durumu şu anda stabil. Ancak, dün yapılan ameliyat ve bu ayki hastanede kalışla birlikte toplam maliyet yaklaşık altmış bin dolar. Bu ödemeyi tek seferde halletmek önemli. Ödemeleri geciktirmek bizi hastanede zor durumda bırakıyor. Ayrıca, annenin durumu göz önüne alındığında ve hem senin hem de Jacob'un çalıştığını düşünürsek, bir hemşire tutmayı düşündünüz mü? Düzenli bakım, pozisyon değiştirme ve temizlik enfeksiyonları önlemeye yardımcı olabilir."

Chloe orada donup kaldı. Yorucu bir gece vardiyasının üstüne bu, sanki gökten düşen bir yıldırım gibiydi. Altmış bin doları karşılayamazdı – şu anda altı bin doları bile bulamazdı.

New East International Group'taki aylık staj maaşı sadece altı bin beş yüz dolardı ve maaşına daha yarım ay varken kirayı da ödemesi gerekiyordu. Gelecekte CPA sertifikasını alıp daha yüksek bir gelir elde etme ihtimali olsa da, bu hala bir yıl uzaktaydı. Dr. Johnson'ın onun için ne kadar çabaladığının farkındaydı – onun sarsılmaz desteği olmasaydı, annesi belki de çoktan hastaneden taburcu edilmiş olurdu.

Altmış bin dolar. Bu büyük bir miktardı. Zaten tüm akrabalarından borç almıştı ve artık onlara borç verecek kimse kalmamıştı. Chloe tamamen kaybolmuş hissederken, birden Donovan'ın geçen gece söylediklerini hatırladı. Altmış bin, beş milyonun yanında çok az görünüyordu. Kararlılığı sarsılmaya başladı.

Hollis için bir hemşire tutmanın gerekliliği açıktı. Dr. Johnson bunu daha önce de söylemişti, ama Chloe bunu karşılayamamıştı. Şimdi, bir hemşire tutmamanın sonuçları, annesinin yetersiz bakımı nedeniyle akciğerlerinde balgam birikmesiyle acı verici bir şekilde ortaya çıkıyordu. Bir hemşire tutmak gerekliydi.

'Donovan gibi biri için evlenecek bir kadın bulmak kolay olurdu. Dün geceden beri bir değişiklik olmuş olabilir mi?' diye merak etti, her geçen dakika daha da huzursuz olarak. Ayağa kalktı ve Donovan'ın ofisinin kapısına yöneldi.

Saat sabah beşi biraz geçmişti ve Donovan'ın ofisi hâlâ boştu. Chloe kapıda beklerken uykuyla mücadele etti.

Chloe uyuklarken, Donovan geldi.