Read with BonusRead with Bonus

Bölüm 1 Onun Sarılmasının Özlemi

<Chapter>1. Kollarında Kaybolmak</Chapter>

Chloe Baker gecenin bir yarısı, vücudu her yerinden ağrılar içinde uyandı.

İnanması zor ama dün gece, CEO Donovan Blake ile birlikte olmuştu.

Bu onun ilk deneyimiydi ve pek bir şey hissetmemişti, sadece acı.

Aklında en çok kalan şey, Donovan'ın sakalının yanağına değdiği an, belirsizlik, boynuna nefesi, kulaklarına öpücükler kondurması ve derin, kısık sesiyle her dokunuşunda tenini yakmasıydı. Donovan, Chloe'nin kulağına bir isim mırıldandı ama Chloe bu ismi duyamadı. Bu eksiklik, ilk deneyiminin titremelerini azaltmadı.

Gecenin karanlığında Chloe uyanıktı. Donovan hâlâ uyuyordu ve Chloe onun sert yüzüne bakarken, garip bir yakınlık hissediyordu. Onun kollarının sıcaklığını arzuluyordu ve hayal dünyasında, onun kollarında kalmak istiyordu. Ama o an orada kalmaması gerektiğini biliyordu. Bu sadece sorun çıkarırdı.

New East International'ın başkanı olarak, kendisi gibi bir stajyerle ilişkilendirilmek, Chloe'nin çok iyi bildiği sonuçları beraberinde getirirdi: en iyi ihtimalle işini kaybederdi, en kötü ihtimalle "başkanın baştan çıkarıcısı" olarak damgalanırdı ve Maple Valley'deki şansını mahvedebilirdi.

Bir önceki akşam, takım kurma etkinliklerinin ilk günüydü ve sarhoş Donovan, Chloe'nin elini tutmuş, onu odasına götürmüş ve tek kelime etmeden yüzünü öpmüştü. Chloe'nin zihni önce boşalmıştı, direnmek istiyordu ama Donovan'ın yakışıklı yüzüne bakınca kendini sersemlemiş bulmuş, onu itmekte başarısız olmuştu.

Bu beklenmedik karşılaşmadan önce, stajyer Chloe, Donovan ile doğru düzgün yüz yüze bile gelmemişti.

Titreyen bacaklarıyla Chloe, kendi odasına döndü ve hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Akşam altıya kadar, birkaç otobüs otele gelip herkesi ofise geri götürene kadar.

Chloe'nin yanakları utançtan kızarmıştı. O ve Sofia geç kalmışlar ve Donovan Blake'in hemen arkasındaki koltuklara oturmak zorunda kalmışlardı.

"Bay Blake kendisi gelmemiş miydi? Neden bu sefer bizimle otobüse biniyor?" diye Sofia, Chloe'nin kulağına fısıldadı. Sofia'nın sesi, fısıldadığında bile etraftakiler tarafından duyulabilecek kadar yüksekti.

"Bilmiyorum," diye mırıldandı Chloe, başını eğerek. Otobüse binerken, Donovan'ın onu tanıyacağından korkarak yüzünü elinin arkasına saklamıştı. Ama bir yandan da, Donovan'ın geçen geceyi hatırlamamasını umuyordu. Ya da hatırlasa bile, onun Chloe olduğunu bilmemesini. Sonuçta, daha önce Chloe ile etkileşime girmemişti ve sarhoştu, çoğu akşam ışıklar kapalıydı.

Uzun ve olaysız bir yolculuk önlerinde dururken, Sofia telefonunda oyun oynamaya başladı ve Chloe de kendi telefonunu bulmak için çaresizce aramaya başladı. Eşyalarını karıştırdı ama bulamadı.

Chloe, Sofia'ya dürttü, "Telefonumu arar mısın? Bulamıyorum."

"Nereye koydun?" diye sordu Sofia kayıtsızca, Chloe'nin numarasını çevirirken.

Melodik zil sesi duyuldu, ama Chloe'nin çantasından ya da valizinden değil. Ses ön koltuktan geliyordu, daha doğrusu, Donovan'ın ellerinden. Chloe'nin omurgasından bir ürperti geçti.

Previous ChapterNext Chapter