




Bölüm 5 Geri Ödenmesi Zor Bir Şükran Borcu
Büyük ofiste yankılanan tokat sesi havada asılı kaldı.
Laura, hazırlıksız yakalanarak çığlık atarak yere düştü.
"Mary! Ne yapıyorsun sen?"
Matthew bağırarak Mary'yi kenara itip Laura'yı yerden kaldırdı. "Laura, iyi misin? Seni hemen hastaneye götürüyorum!"
Mary itişin etkisiyle sendeleyip masanın kenarına çarptı, acı gözyaşları yanaklarına süzüldü.
Başını kaldırdığında, tek gördüğü Matthew'nun öfkeyle dolu gözleriydi.
"Eğer Laura'ya bir şey olursa, pişman olacaksın!"
Bunu söyleyip kapıya doğru yürüdü.
Matthew'nun başka bir kadın için bu kadar sert olduğunu gören Mary'nin gözleri hüzünle doldu.
Ama Laura'ya baktığında, donakaldı.
O şık, sıkı Bohem elbisenin altında protez bir bacak vardı!
Mary'nin adını duyunca, Laura'nın gözlerinde karanlık bir parıltı belirdi, ama hızla tatlı bir gülümseme takındı.
"Matthew, iyiyim. Beni bırak. Bayan Montagu olduğunu bilmiyordum."
Matthew alayla güldü. "Yakında olmayacak."
Bu sözler Mary'ye bir yumruk gibi çarptı.
Dudaklarını sıkıca ısırarak gözyaşlarını tuttu.
Sevdiği adamın başka bir kadının önünde boşanmaktan bahsetmesi utanç vericiydi.
Kimse Matthew'nun boşanma lafını ederken Laura'nın yüzündeki sevinç ve tatmin ifadesini fark etmedi.
Matthew, Laura'yı nazikçe yere bıraktı, onun dengede olduğundan emin olduktan sonra Mary'ye karanlık bir bakış attı.
"Artık insanlara vurmayı mı öğrendin? Özür dile."
Mary, Laura'ya baktı.
İstemese de, protez bacağı görmek suçluluk hissetmesine neden oldu. "Özür dilerim, bilmiyordum..."
"Yeter!"
Matthew, kaşlarını çatarak onu kesti.
Burnunun köprüsünü sıkarak, Mary'nin başkalarına boyun eğmesini görmekten içgüdüsel olarak rahatsız oldu.
Ayrıca, Laura'nın durumunu bilmiyordu.
Laura ise Matthew'nun Mary'ye olan koruyucu tavrını hissetti.
Hafifçe kaşlarını çattı ve nazik görünmeye çalışarak, "Bayan Smith, suçluluk hissetmenize gerek yok. Bu bacağı iki yıl önce Matthew'yu kurtarırken kaybettim. Artık iyiyim," dedi.
Mary, içgüdüsel olarak Matthew'ya baktı.
Bir kadın olarak, Laura'nın sözlerinin altındaki anlamı nasıl anlamazdı?
Matthew ve Laura'nın bağı, onunkiyle kıyaslanamayacak kadar derindi.
O hafıza kaybı olmasaydı, aralarına girme şansı olur muydu?
Kalbi sürekli, dikenli bir acıyla sızladı.
Bir yıl boyunca samimi sevgi vermişti, ama Laura onun için bir bacağını kaybetmişti!
Mary zorla gülümsedi. Bir zamanlar parlak olan gözleri hızla karardı.
"Bay Montagu, başka bir şey yoksa, şimdi gideceğim."
Dönüp gitmek üzereyken, Matthew kaşlarını çattı. "Bekle."
Mary mekanik bir şekilde başını çevirdi. Matthew, Laura'ya bir şeyler fısıldadı, o da Mary'ye baktı, dudaklarını büzdü ve sonunda başını salladı.
"Peki, Matthew, sen devam et."
Ekledi, "Bu gece seni bekleyeceğim."
Bununla birlikte, CEO'nun ofisinden mutlu bir şekilde çıktı.
Kimse, Laura'nın ofisten çıktıktan sonra aniden yüzünde beliren soğukluğu görmedi.
CEO'nun ofisinde.
Mary ve Matthew birbirlerine bakarak duruyorlardı.
"Bay Montagu, başka bir şey var mı?"
Matthew sinirle kravatını çekiştirdi. "Mary, Laura ve ben..."
Mary elini kaldırarak, yüzü solgun bir şekilde konuştu.
"Anlıyorum, Bay Montagu. Minnet borçları ödenmelidir. Boşanmayı kabul ediyorum."